Bebek ölümleri, Türkiye’de sağlık sistemiyle ilgili tartışmalara yol açıyor
>> четвъртък, 9 октомври 2008 г.
06/10/2008
İzmir’de bir devlet hastanesinde 24 saat içinde 13 bebeğin ölmesi üzerine savcılık inceleme başlattı. Geçtiğimiz ay ise Ankara’daki bir diğer hastanede 27 bebek ölmüştü. Sağlık bakanlığı, hastane enfeksiyonlarının gelişmiş ülkelerde bile görüldüğünü söylese de, tabipler birliği, bebek ölümlerinin sorumlusu olarak giderek bozulan sağlık sistemini işaret ediyor.
Ayhan Şimşek, Southeast European Times için yazdı -- 06/10/08
Türkiye’de son üç ay içinde 50’den fazla bebek ölümü gerçekleşti. [AFP] |
Türk hükümeti, geçtiğimiz ay İzmir’de bir devlet hastanesinde 24 saat içinde 13 bebeğin ölmesi üzerine bir inceleme başlattı. İzmir’de yaşanan olay, Ankara’daki Zekai Tahir Burak Hastanesinde – çoğu enfeksiyon sebebiyle olmak üzere – 27 bebeğin öldüğü bir diğer sağlık skandalından sadece birkaç hafta sonra gerçekleşti.
İncelemeden elde edilen ilk bulgulara göre, İzmir’deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde – ve Ankara’daki hastanede – yaşanan bebek ölümlerinin sebebi, damar yoluyla verilen sıvılar üzerinden yayılan bir enfeksiyon. İnceleme heyetine başkanlık eden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Profesör Doktor Recep Öztürk, inceleme heyetinin, enfeksiyona neden olan bakteriyi tespit ettiğini açıkladı. İzmir’deki hastanenin geçmiş kayıtlarını inceleyen heyet, doktorların ya da hastane personelinin ihmalinin söz konusu olmadığını ve yaşanan ölümleri "kaza" olarak nitelendirdiklerini söyledi.
Heyetin bulgularına rağmen halk, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı istifa etmeye çağırıyor. Yerel basına göre, yaşanan bu trajik ölümler, ülkenin sağlık sistemindeki bozulmanın bir göstergesi. Milliyet gazetesi köşe yazarlarından Ece Temelkuran, sağlık sektöründe başarısız bir şekilde yönetildiği iddia edilen özelleştirme sürecini, profesyonel olmayan şirketlere yetki ve sorumluluk verilmesini, sağlık imkanlarının yetersizliğini ve yeni personelin yeterince eğitilmemesini eleştiriyor. Temelkuran’a göre Akdağ sorumluluğu üstlenerek istifa etmeli. Fakat bakan, pek çok kimsenin katıldığı bu çağrıyı dikkate almıyor.
Akdağ, Türkiye’de hastane enfeksiyonu sorunu yaşandığını kabul etmekle birlikte, bebek ölümlerini azaltmaya yönelik çabaların başarılı olduğunu iddia ediyor: "Bir tek bebeğin ya da annenin bile yaşamını yitirmesi bizleri çok üzer. Ama bu işin bir de rakamsal yönüne bakmak lazım."
"2003 yılında bebek ölümleri binde 29 iken, 2008’de ise (şu anki rakamlara göre) binde 17-18 oranında. Bu binlerce bebeğin yaşamının kurtulması demektir", diyen Akdağ, bu sayının yine de yüksek olduğunu ve bunu düşürmek için sürekli bir gayret içinde olacaklarını söyledi.
Bakana göre, Türkiye’de bebek ölümü oranı, gelişmekte olan diğer ülkelere kıyasla nispeten düşük. Ancak AB, aday ülke konumundaki Türkiye'nin sağlık sistemini uzun yıllardır eleştiriyor. Birlik, 2007 İlerleme Raporunda yeni doğan bebeklerde ölüm oranının "hâlâ yüksek" olduğunun altını çizmişti.
Yaşanan trajediler nedeniyle halk, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın istifasını istiyor. [Getty Images] |
BM istatistiklerine göre, AB üyesi ülkelerde bebek ölüm oranı ortalama olarak binde 5.84 düzeyinde. Türkiye’de ise bu oranın, Akdağ’ın iddialarından oldukça farklı olarak, binde 36.98 olduğu tahmin ediliyor.
İzmir Tabip Odası yetkilileri, bebek ölümlerinde son dönemde yaşanan artış için sağlık bakanlığını ve sağlık politikalarını sebep gösterdi. Oda başkanı Suat Kaptaner, "İzmir’deki doğumevlerine kabul edilen hasta sayısı kapasitenin üzerinde. Türkiye genelinde yeterli sayıda doğumevi ve doğum uzmanımız yok", dedi. Kaptaner ayrıca ailelere "en az üç çocuk" sahibi olma çağrısında bulunan hükümeti de eleştirdi.
Kaptaner, "Yeterli düzeyde sağlık hizmetinin olmadığı ve yoksulluğun bu denli yaygın olduğu günümüz koşullarında, insanların en az üç çocuk sahibi olmalarını nasıl bekleyebilirsiniz? Yeterli personelimiz yok", dedi.
Muhalefet, yaşanan trajik olaylarla ilgili olarak parlamentoya soru önergesi sundu. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir milletvekili Selçuk Ayhan, sağlık bakanlığında üst düzey pozisyonlara yapılan siyasi atamaların, yaşanan son olaylarda bir payı olup olmadığını sordu.
Hükümet üzerinde giderek artan kamuoyu baskısı ve siyasi baskılar, yetkilileri doğumevlerinde reform sürecine gitmeyi değerlendirmek zorunda bırakıyor. Sağlık bakanlığı, devlet hastaneleri ve özel hastanelerin temsilcileri için Ekim ayı sonunda bir toplantı düzenleyecek. Toplantının amacı, hastanelerin – personel düzeyleri ve yatak sayısı, kuvöz ve diğer tıbbi malzemeler gibi – temel ihtiyaçlarının tespit edilmesi olacak. Bakanlık, sağlık merkezlerinin taleplerini karşılamayı, görevli personeli yeniden dağıtmayı ve devlet hastaneleri ile özel hastaneler arasındaki hasta akışını koordine etmeyi planlıyor.
0 коментара:
Публикуване на коментар