16/07/2008
Bir grup emekli general ve radikal milliyetçi, İslamcı kökenli hükümeti devirme amaçlı sözde "terörist ağına" mensup olmakla suçlanıyor.
Southeast European Times için Ayhan Şimşek'in haberi-- 16/07/08
İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, örgütün amacının "devlet otoritesini yok etmek" olduğunu söyledi. [AFP] |
Belirsiz Ergenekon grubu aleyhindeki iddianame, 13 ay süren bir soruşturma sonunda 14 Temmuz Pazartesi günü mahkemeye sunuldu. İddianamede 84 şüpheli aleyhinde suçlamalar yer alıyor. Ardından hazırlanan ek iddianamede ise bu ayın başlarında gözaltına alınan 20 diğer şüpheli hakkında suçlamalar yer alıyor. Emekli dört yıldızlı generaller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un -sonraki Atatürkçü Düşünce Derneği başkanı- grubun liderleri olduğu iddia ediliyor.
Türkiye'deki laik muhalefet hükümet destekli davanın iktidardaki İslamcı kökenli Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) aleyhinde Anayasa Mahkemesi'nde açılan kapatma davasının "intikamı" olduğunu iddia ediyor. Her iki dava da, Türkiye'nin on yıllardır içinde bulunduğu en kötü siyasi krizi derinleştirmiş durumda.
2 bin 455 sayfalık Ergenekon iddianamesi gizliliğini sürdürmesine karşın, basına sızan bilgilerde Türkiye'de yakın tarihte yaşanan olaylarla ilgili çarpıcı iddialar yer alıyor.
İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Ergin Pazartesi günü yaptığı açıklamada, sözde Ergenekon üyelerinin geçen yılki Danıştay saldırısı ve laik Cumhuriyet gazetesinin İstanbul merkezine el bombası atılması da dahil olmak üzere başkalarını çok sayıda suç işlemeye "kışkırtmakla" suçlandığını söyledi.
Gözlemciler başlangıçta bu olayları radikal İslamcı militanlara yorarak, bunları çoğunluğu Müslüman olmasına karşın laik ülkede daha büyük bir İslamcılık tehdidinin belirtileri olarak görmüşlerdi. Basında Ergenekon hakkında çıkan ilk haberlerde, oluşumun Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink cinayetiyle ilgisi olduğu da iddia edilse de, iddianamede böyle bir şeye yer verilmedi.
Engin, şüphelilerin gazetecilerin Ergenekon adıyla tanımladıkları bir "silahlı terör örgütüne" mensup olduklarını söyledi. Başsavcı, "İddianamede sözü geçen terör örgütü klasik anlamda bölücü veya ideolojik bir örgüt değildir." dedi. Yine de, Türk yasalarına göre "terörist grup" olarak tanımlanıyor.
Soruşturma geçen yıl, polisin İstanbul'un Ümraniye semtinde mühimmat ve silah dolu bir ev ortaya çıkarmasıyla başlatıldı. Polis ilk olarak düşük rütbeli gaziler ve bir suç örgütünün üyelerini gözaltına almasına karşın, Türkiye'nin Cumhuriyet Başsavcısı'nın iktidardaki AKP aleyhinde Türkiye'de laik düzeni baltaladığı gerekçesiyle kapatma davası açması sonrasında, operasyon radikal milliyetçiler ve laik siyasiler, gazeteciler ve diğer şüphelileri de kapsayacak şekilde genişletildi.
AKP davayla ilgili olarak yargıyı etkilediğini reddetse de, soruşturmayı desteklediğini gizlemiyor.
İddianamede, bazı emekli generallerin kontrolü altında ve faal askerlerle bağlantı halinde bulunduğu öne sürülen Ergenekon'un Türkiye'deki gerçek güç olmayı hedeflediğin iddia ediliyor. Savcılar, Ergenekon'un medyadan isimler ve kiralık katiller de dahil olmak üzere geniş bir alana dağılmış hücrelere sahip olduğu, ancak bu hücrelerin birbirleriyle teması olmdığı ve talimatları tepeden aldıklarını öne sürüyor. İddianamede, Ergenekon'un kimyasal ve biyolojik savaş başlatmaya çalıştığı ve Türkiye'deki uyuşturucu kaçakçılığının arkasındaki varlık olduğu da iddia ediliyor.
Bu çarpıcı iddialara rağmen, savcılar gözaltındaki bilinen suçlularla diğer şüpheliler, yani İslamcı kökenli hükümete karşı güçlü muhalefetleriyle tanınan eski generaller, siyasiler ve gazeteciler arasında bağlantı olduğuna dair henüz bir kanıt sunabilmiş değiller. Savcılar, kimlikleri gizli kalmak koşuluyla ifade verecek yaklaşık 20 tanık bulunduğunu söylüyorlar.
Eruygur, 2002-2004 yılları arasında jandarma komutanlığı yaptığı dönemde ve sonrasında çok sayıda başarısız askeri darbe girişimi hazırlamakla suçlanıyor. General ayrıca, AKP hükümetinin ordu tarafından devrilmesini kışkırtmak amacıyla bu yıl fiziksel saldırılar ve suikastlar planlamakla da suçlanıyor.
Gözaltına alınan eski generaller yasadışı veya Türkiye'nin çıkarlarına aykırı bir şey yapmadıklarında ısrar ederken, Türk silahlı kuvvetleri Ergenekon ile herhangi bir bağı olduğunu reddediyor.
Krize rağmen, bazı liberal düşünürlere göre, bu süreç Türk demokrasisinin güçlenmesinde önemli bir adım. Hükümet yanlısı Yeni Şafak gazetesi yazarlarından Ali Bayramoğlu, "Bu, Türkiye'de yeni bir dönemin başlangıcıdır." diyerek şöyle devam ediyor: "İki doğrudan iki de dolaylı askeri müdahale yaşadığımız bir ülkede, ilk defa emekli generaller darbe hazırlığı yapmaktan hakim önüne çıkarılmaktadır."
Ancak bütün üstatlar Bayramoğlu'yla aynı fikirde değil. Sol görüşlü bir yazar ve Ankara Üniversitesi öğretim görevlisi olan Türker Alkan, soruşturmanın daha yüksek standartlara giden bir hareket olmaktan çok laiklerle İslamcılar arasındaki bir güç mücadelesini yansıttığına inanıyor.
Radikal gazetesindeki yazısında "Tarihte, emekli generallerin yaptığı bir darbenin örneği yoktur." diyen Alkan şöyle devam ediyor: "Ne iç ne dış şartlar bugünün Türkiye'sinde bir askeri darbeyi haklı çıkarabilir."
Bu içerik SETimes.com için hazırlanmıştır.
Read more...