Türkiye'de siyasi gerginlik tırmanıyor
>> четвъртък, 3 юли 2008 г.
02/07/2008
Türkiye'de, hükümeti devirme planı yaptıklarından şüphelenilen iki emekli general ve diğer tanınmış kişilerin Salı günü polis tarafından tutuklanmasının ardından siyasi gerginlik tırmandı. Tutuklamalar, iktidar partisini kapatma amaçlı bir davayla aynı tarihe denk geldi.
(AP, Zaman - 02/07/08; AP, Reuters, DPA, BBC, CNN, FT, Bloomberg, VOA - 01/07/08)
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan (solda) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay (sağda) 1 Temmuz Salı günü Ankara'da basın mensuplarına konuştular. [Getty Images] |
Polis 1 Temmuz Salı günü aralarında iki emekli generalin de yer aldığı yaklaşık iki düzine kişiyi iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) devirme amaçlı bir planda yer aldıkları şüphesiyle tutukladı.
Ankara, İstanbul, Antalya ve Trabzon'da gözaltına alınan 21 kişi arasında emekli generaller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur da yer alıyor. CNN Türk televizyonu ikiliyi, bir yıl önce İstanbul'da gizli bir silah deposu bulunması üzerine başlatılan soruşturmada bugüne kadar tutuklanan en yüksek rütbeli eski subaylar olarak nitelendirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, söz konusu tutuklamaları radikal milliyetçiler ve sadık laiklerden oluşan Ergenekon adlı şaibeli bir ağ hakkında uzun süredir devam eden soruşturmaya bağladı. Erdoğan, müfettişlerin grubun bir askeri darbe başlatma amaçlı terör eylemleri planladığından şüphelendiklerini söyledi.
Temmuz 2007 seçimleri öncesinde düzenlenen hükümet karşıtı mitinglerin önde gelen organizatörlerinden biri olan Eruygur, adını Türkiye cumhuriyetinin kurucusu Kemal Atatürk'ten alan laik Atatürkçü Düşünce Derneği'ne (ADD) başkanlık ediyor. Salı günü gözaltına alınan kişilerin en az on tanesi de bu güçlü derneğin üyesi. Zaman gazetesinin haberine göre Tolon, aşırı milliyetçilerin düzenlediği forumlarda da sık sık boy göstermiş bir isim.
Yargı kaynakları iddianamenin bu hafta sonuna hazırlanmasını beklediklerini söylediler. Baskın, Türkiye Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın ülke Anayasa Mahkemesi'nde savını sunmasına sadece saatler kala gerçekleşti.
Erdoğan, polisin söz konusu operasyonu kamuoyunun dikkatini kapatma davasından uzaklaştırmak için düzenlediği ve tutuklamayı yapan memurların siyasi nedenlerle hareket ettiği veya hükümet karşıtı sesleri sindirmeyi amaçladığı yönündeki iddiaları reddetti.
Yalçınkaya iddianamesini Mart ayında sunarak, Anayasa Mahkemesi'nden laiklik karşıtı faaliyetleri ve şeriat kanunlarını dayatma girişimleri yüzünden AKP'yi kapatmasını talep etti.
BBC'nin aktardığına göre, savcının 162 sayfalık dilekçesi "Risk her geçen gün büyüyor." diyerek şöyle devam ediyor: "Toplumu korumanın, partiyi kapatmaktan başka yolu yok." Yalçınkaya üniversitelerde kadın öğrencilerin türban takmalarına izin verilmesi ve restoranlarda alkol satışının yasaklanmasını AKP'nin gerici niyetlerinin kanıtı olarak gösterdi.
Başsavcı ayrıca Türkiye'nin en yüksek mahkemesinden aralarında Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de yer aldığı 71 siyasiyi beş yıl süreyle siyasetten men etmesini de istedi.
Kökleri siyasi İslam'a dayanan Erdoğan'ın partisi 2007 seçimlerinde %47 oy aldı ve parlamentoda rahat bir çoğunluğu elinde tutuyor.
AKP 400 sayfadan fazla tutan savunmasında, davanın "özgür konuşma hakkı" ve "özgür seçim hakkının" ihlali olduğunda ısrar etti. Parti, partinin kapatılmasını destekleyen her türlü kararın demokratik bir seçimle kazanılmış zaferin iptali anlamına geleceği konusunda da uyardı.
Brükselli üst düzey yetkililer, davanın Türkiye'nin AB üyelik hedefine zarar verebileceği konusunda da uyardılar. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn'e göre, bu tip anlaşmazlıkların çözüm yeri mahkeme değil sandık.
0 коментара:
Публикуване на коментар