Türkiye iktidar partisi mahkemede İslamcılık yaptığını inkâr etti
>> събота, 5 юли 2008 г.
04/07/2008
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi Anayasa Mahkemesi'ne ülkeye İslami yönetim getirme amaçlı gizli bir gündemi olmadığını söyledi. Türkiye'nin en yüksek mahkemesinin zor durumdaki partiyle kararını dört ila beş hafta içinde vermesi bekleniyor.
Southeast European Times için Ayhan Şimşek'in haberi -- 04/07/08
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek 3 Temmuz Perşembe günü Anayasa Mahkemesi'nde verdiği ifadede, iddianamede yer alan iddiaların çoğunun yanlış bilgiler ve medyada çıkan haberlere dayandığını söyledi. [Getty Images] |
Türkiye'nin iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 3 Temmuz Perşembe günü çıkarıldığı Anayasa Mahkemesi'nde laik ülkeye İslami yönetim getirme amaçlı gizli gündem izlediği yönündeki suçlamalara karşı kendisini savundu.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve üst düzey milletvekili Bekir Bozdağ altı buçuk saat süren duruşmada ülkenin en yüksek mahkemesine, partinin başlıca amacının İslamcılığı dayatmak değil, ülkeyi din ve halkın değerleri açısından daha demokratk hale getirmek olduğunu söyledi.
Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya Salı günü mahkemede yaptığı konuşmada, AKP'nin devletin laik karakterini yok etme amaçlı faaliyetlerin "odak noktası" haline geldiğini söyledi. Yalçınkaya, olası İslami yönetimi Türkiye açısından "net ve mevcut" bir tehlike olarak nitelendirdi.
Yalçınkaya mahkemeden partinin kapatılması ve aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da yer aldığı 71 önde gelen partilinin beş yıl süreyle siyasetten men edilmesini istedi. Başsavcı iddianamesinde, AKP'nin laik sistemi ortadan kaldırma ve İslami yönetimi getirme amaçlı daha geniş bir planın parçası olduklarını savunduğu çeşitli açıklamaları ve politikalarını sıraladı.
Savcının vurguladıkları arasında devlet idaresinde binlerce pozisyona İslamcıların getirilmesi, AKP'li belediyelerin sınırları içinde yer alan restoranlarda alkol satışının yasaklanması, Kuran kurslarını yaygınlaştırma faaliyetleri ve son olarak da genelde ideolojik bir simge olan türbanın üniversitelerde takılmasına ilişkin yasağın tartışmalı bir şekilde kaldırılması yer alıyor.
Duruşmada konuşan Çiçek, iddianamede yer alan iddiaların büyük kısmının yanlış bilgiler ve basında çıkan haberlere dayandığını söyledi. Siyasi, AKP'nin başlattığı reformlara çeşitli örnekler verdi. Başbakan yardımcısı ayrıca, AKP'nin kapatılmasının başta Türkiye'nin de onayladığı Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu olmak üzere önde gelen uluslararası insan hakları anlaşmalarına ters düşeceğini de savundu.
AKP'nin hazırladığı yüzlerce sayfalık savunma ve AB'nin aksi yöndeki çağrılarına rağmen, pek çok analist partinin geçmişte Refah Partisi ve Fazilet Partisi de dahil olmak üzere İslamcı partilerle ortak kaderi paylaşarak yasaklanacağını öngörüyor. Ancak AKP'nin aksine, bu eski İslamcı partiler daha radikal bir yaklaşım benimseyerek son derece tartışmalı politikalar başlatmışlardı. AKP ise kendisini İslamcı değil "muhafazakar demokrat" bir parti olarak tanımlayarak AB yanlısı bir tutum isliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni eski Türk yargıcı Rıza Tüzmen CNN Türk televizyonuna verdiği demeçte, "Türk halkı demokrasiye yönelik açık bir tehdit görmüyor. Bu yüzden parti kapatılırsa dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gelecektir ve mahkeme de Türkiye'nin partiyi kapatmakta hatalı olduğu sonucuna varabilir." dedi. Tüzmen, mahkemenin partiyi kapatmak yerine devletin demokratik ve laik karakteriyle ilgili sert bir uyarıda bulunabileceğini öne sürdü.
Kararın dört veya beş hafta içinde çıkması bekleniyor. Mahkemenin bir partiyi kapatması için 11 yargıcın en az yedisinin kapatma lehinde oy kullanması gerekiyor. AKP kapatılırsa, milletvekilleri yeni bir parti çatısında tekrar toplanabilirler. Türk basınında çıkan haberlerde AKP'li yetkililerin bu yönde hazırlıklara çoktan başladıklarına işaret ediliyor. Erdoğan'ın siyasetten men edilmesi halindeyse yeni partiyi perde arkasından yönetmesi bekleniyor.
0 коментара:
Публикуване на коментар